26 Kasım 2023 Pazar

Yalın’ayak

 

Günlere saatlere sığmayan yalınlığın

İnanılmaz yalnızlığını

En yalın halimle kabullenişim

Yalın ayak yağmurda koştuğum günün zafiyetiydi. 


Soğuk ayak tabanlarımı

Kırmızı ojelerim gölgeledi.

Gece saat 02.00 

İkiye karşı bir ben vardım sokakta. 

Birde gizlenemeyen sokakta köpekleri.


Yaştık

Bir iki sorunu beraber aştık.

Eve kadar yarıştık 

Ve vardık! 

Hem eve vardık 

Hem biz vardık!



Koltukta keyif çatan mis kokulu, parlak ve kuru tüylü kedim açtı kapıyı

Köpeklerle karşılaşınca 

Omurgası dikleşti 

Köpekler silikleşti. 


İçeri adım attık beraber.

Kurulandık temiz havlularla. 

Kedim geçti köşesine. 

Kocaman göbeğiyle yattığı yerden örseledi köpeklerin

Islak duygularını. 


Sarıldım. 

Önce köpeklere.

Sonra kedime. 

Kafasını çevirdi kedim. 

Bugün küs uyuyacaktık.


Kalamazdık sokakta.

Özgürdük ama yetersiz.

Sıcak ve yumuşak yataklara ihtiyacımız vardı. 

Sevişecek tenimiz yoktu 

Sevecek yanlarımız eksikti

Uyuduk.



Yeterli hissettik

Özgürleştik

Leştik

Temizlendik

Kedim yatakta uyudu.

Köpekler halıda.

Ayrıydık ama 

Hepimiz birdik.


Vahşi , özgür 

Kibirli ve temizdik!

Ağladık ve temizlendik ‘


Yalın ayaktık ve

En güzel yanımız buydu. 





6 Kasım 2023 Pazartesi

Göğüm

Ellerim acıyor

Sancıyor ruhum

Duvarlar kanıyor

Çok ağlamış, dinleniyor göğüm.


Bilmediğim çok yol olmuş

Giderayak döndüğüm çok sapak

Son anda ileri attığım birçok adım

İzlerken  yorulmuş göğüm.


Delinirken gönlüm,

Yürüyorum

Nereye olduğu belirsiz

Kendiliksiz, vasat bir ruhum.

 Burjuva göğüm.


Tahtası eksik, çivileri dışarıda 

Ahşaptan bankım,

Alıyor kucağına.

Ruhum, dinleniyor.

Dindiriyor,

Göğüm.


Kanıyorum,

Dikeni batıyor gülün.

Kararıyorum içimde,

Dudaklarım sarkıyor

Artık;

Deniz seviyesinde.

Arıyor,

Göğüm.


Sır perdesini aralayamadan,

Soruyor,

İstemiyor bilmek, 

Öylesine bir soru bu sorulan.

Susuyorum,

Duyuyor göğüm.


Susuyorum,

Köklerini kurak toprakta en dibe sarkıtan yaşlı çınar kadar.

Arıyorum, 

Eşeleyerek toprağı,

Yağıyor,

Göğüm.


Damlaları,

Göz yaşlarımı alıp götürüyor.

Dallarımda,

Yapraklar yeşilleniyor.

Gülüyor, göğüm.




27 Eylül 2023 Çarşamba

Kimsesin'

Kimse olmak istemediğinde    

Biri olmak istersin

Biri olamadığında 

Kendinsin.


Kendinken kimsesin.


Bazıları, bazenleri hatta sıklıkla

kendine bile biri olamaz.

Aynada yabancı görür

Sesi tanıdık gelmez.  

Dili dünyanın öbür ucundan bir milletin dili gibidir.

İşittiği hiçbir ses anlam ifade etmez.

Hiçbir görüntü hayalin ötesine geçmez.


Zebraların arasında kahverengi, çizgisiz, sıradan bir at gibi kalır.

Hatta bazen öyle küçük hisseder ki kendini 

Midilli diye üstüne bindirirler çocuklarını.


Öyle küçülür ki kalbi,

Karıncalar taşıyabilir!


Küçüktür hayalleri,

inanmaz kendine.

Herkesten farklı hissediyordur çünkü;

başka görüyordur,

başka konuşuyordur.


Hep başkası olarak kalıyordur,

Asla bir başka olamıyordur.


Yetim gibi hisseder yetemez hiçbir şeye.

Yetinemez de hiçbir şeyle!


Anlam yüklenemeyen bir kelimeye dönüşür.

Şey' olur.

Şey ne ki?

Kim ki?

Kimse mi?


Kimsesin.


 




23 Ağustos 2023 Çarşamba

Bu başka dil herkes için başkaydı.

 


Adeta okunuyordu.

İnsanların yüzleri genellikle okunur şaşırmamıştım. 

Lakin farklı bir şey vardı.

Çok net paragraflarla ayrılmıştı hikayesi:

Sanki tek insanın değil de birbirinden farklı insanların hikayesi tek surattaydı. 


Alın çizgileri ağaç dalları gibi belirgin,

Göz çukurları mezarlar kadar derindi.

Kaç insanı üst üste gömdüğünü düşünmek dahi istemedim;

İçindeki mezarlığa.


Zihni 7yaşında çocuk zihni kadar aktifti sanki

Öğrenme çağının en bilge seviyesindeydi.

Göz bebeklerinden belliydi.

Dudaklarının kıvrımı eski dağ yolları gibi belli belirsizdi:

Ayrılıyor gibiydi burnu 

Onun değildi sanki, terk ediyordu suratını.


Yüzünden hikayesi okunan insanlar arasında en canlı hikaye onun gibiydi.

En ölü gülümseme de ona aitti. 


Hemen  anlaşılamayacaktı.

Belki aylarca mimiklerini izlemek gerekiyordu. 

Yoğun biri için çözmesi çok zordu, gerçi kimse kimseyi çözmeye çalışmıyordu. 


 Kendine has güzelliği çirkinliğinden geliyordu.

İnsanlar buna çekilip ertesi gün belki aramıyorlardı bile.

Belki de o aramayan insanların hikayeleriyle paragraflarını tamamladığı içindi,

Hikayesinin başka dilde oluşu. 


Bu başka dil herkes için daha başkaydı. 

Hiç kimse okuyamazdı. 

Bence zaten mezar taşında yazanı dahi kimse anlayamacaktı.

Hem de herkes okuyacaktı. 



İnsanların yüzleri genellikle okunur.


31 Mayıs 2023 Çarşamba

AYNA


Bak; 

Bakamadığın her yere.

Kafanı kaldır öncesinden 

Geleceğe dikme gözlerini.

Yürüme, önce 

Biraz dur.

Soluklan. 

Nefes alışverişin düzelsin 

Kalbin ritmik atmıyor .

Soğuk soğuk terliyorsun. 

Mosmor oldu dudakların.

Bırak heyecanını geleceğin

Geçmişin hezeyanı da gitsin.

Üstünü ört.

Üşüteceksin.

Sakinleştin mi biraz? 

Şarap ister misin? 

Haydi kendine gel.

Her zamanki parkta 

Her zamanki bankta

Şargoz yapalım.

Remzi de gelir belki 

Şarapçı Remzi amca 

Ölmüş müydü yoksa o?

Marlen söylemişti değil mi?

Cenazesinde üç kişi varmış 

Biri de zaten imammış

İyiydi Remzi amca

Ondan bıraktı galiba.

Göçmüş buradan,

Aklıma da  gelmiyordu bayadır

Neyse.

Sen iyi misin?

İyisin mi?

Devam ediyorum o zaman.

Gördüğümüz ölüler var

Gömdüğümüz diriler.

Bu arada,

Gidiyor muyuz parka?

Orada laflayalım mı biraz da?

Kalk.

İtaat et bugün yazgına.


Dağılmalıyız.

Dağıttıktan sonra.

Kelimelerim kaydımı biraz?

Gözlerim doldu sanki.

Seninde dolmuş.

Biriktirdiğim kederi saçtım etrafa,

Ondandır.

Volkan Konak gibiyim bugün.

Çekilmez biri oldum

Ağzımda sönük bir sigara 

Gibi tembel bir türkü.

Sırtüstü yatıyorum bütün gün .

Huysuzum,

Aksiyim,

Ve tabii 

Lanet!

Kalk haydi. 

Düşen külleri temizleyelim önce 

Koltuğunun altına sıkıştır şarabını.

Gizle.

Meraklı gözler fark edemesin acılarını.

Dış açılarını toplayabilsinler anca

İç acıların özelin senin

Ben kadar.

Hazır mısın ?

Kalkıyorum.


Kalktım.

Yansımam da gitti.

Aynadan uzağım 

Çıkıyorum.


Birbirinden farklı ayakkabılar giyeceğim .

Bağcıklarını da farklı bağlayacağım .

İçim farklı 

Dışım da öyle olsun. 


Bazen anlatmak 

Haklı olmak kadar can sıkıcı 

Ve ben 

Çoktandır vazgeçtim haktan hukuktan.

Siz haklı kalın.

Ben de bir gideyim artık.

Burası çok dar hepimize 

Bankımı verin bana.

Yetineyim!

Aynam da yok karşımda

Bırakın,

Delireyim!

29 Mart 2023 Çarşamba

Üçüncüayınsekizineçeyrek'kala

 ‘Ben burdayım’

1 hafta sonra yoktu

Kimse burada değil ki zaten. 

Herkes başka bir yaşantıda, herkes bambaşka bir hikayede. 

Biliyorum işte. 


Kalmıyorum. 

Güvenmiyorum. 


Başka hikayelerde yaşayan insanların benim hikayemde olamayacağını öğrendim. 

Öyle ki hallerini ezberledim .

Herkes yaş akıtıyor gözünden

Kimisi nehir gibi kimisi 2 damla .

Ama sözler aynı 

Bakışlar aynı 

O bakışlarla kalış olmuyor. 

Kendimden biliyorum 

Öyle baktığım yerde ben hiç kalmadım. 


Hikayeme dahil olmak isteyen elbet oldu, onlar öyle bakmadı. 

Ama hikayemde de kalmadı işte. 


Hikayem de kalmadı gibi sanki.

Olsa olsa deneme olur


Oturur kaldırım taşına bir deli

Konuşur kendisiyle

Onunki ne kadar denemeyse bende o kadar denenmiş olurum belki.

 

Dener miyim? 

Denenirsem belki denerim.

Kalır mıyım?

Iııh kalmam gibi

Anar mıyım

Anmam gibi 


Yazar mıyım?

Yazsam gelir miyim ki

Döner miyim?

*

 

Eksiğim sanırım.

Eksildim yahu

Büyürken eksiliyor sanırsam 

Ruh.


Biliyorum işte 

Kalmıyorum

Güvenmiyorum


Herkes eksikken bu denli

Herkes ayrıyken

Herkes bambaşka oyunları oynarken perdede

Kalmıyoruz.

Anmıyoruz. 

Anılmıyoruz.

Eksildikçe eksiltmekte

Yarım yamalak hikayeler yazmakta,

 Yazarlar.


Herkes hikayesinin başrolünde görmek istiyor kendisini.

Başka hikayeleri yarım bırakarak .


İnanır mısınız gerek yok

Bir deli otursun kaldırım taşına 

Konuşsun 

O deneme yazsın 

Bende deneneyim

Bu olabilir istediğim.


İşte Bilmiyorum 

Güveniyorum

Kalıyorum 


Üçüncü ayın sekizineçeyrek'kala

Deneniyorum

Deniyorum.