26 Ocak 2021 Salı

Bir de kedin olsun, gülümse!

Çok yorgunsun biliyorum. 

Fazla yorgunsun. 

Başta kolay gözüken sorumluluklar dahi  ağır taşlar gibi bindi omuzlarına.

Napacağını bilmiyorsun kimi zaman, 

Kimi zaman sadece sarılmak istiyorsun.

Rutinden sıkıldın.

Acıdan, kötü haberden baygınlık geldi kimi zaman. 


Kimi zaman ise sadece bayılmak istedin. Olduğun yerde oracıkta yığılmak istedin. 

Birine anlatmak istedin. 

Birilerinden kaçmak istedin. 

Bu dünyaya sığamadın belki, 

Belki çok erken yaşta verdin kayıplarını.

Ya da bilemedik biz ne kadar kırıldığını.

Gitmek istedin

Yitip gitmek istedin,

Bi adın kalsın bile istemedin burda.

Herhangi bir lisanla seslenilmek istemedin. 

Seni fark etmeyenler, 

Söylemesinlerdi adını! 


Söyleyince ne olacaktı sanki? 

Konuşunca ne olacaktı? 

Ölümü bile unuturken insanoğlu üç günde, 

Bir ömrü sığdırabilirken saatlere, 

Senin sesini  iki dakika duysalar ne olurdu? duymasalar ne olurdu? 

Haklıydın kendince. 

Ve yeterince bıkkın. 


Gidesin geldi.

Kalasın geldi.

Tüm dünyaya karşı gelebilir gibi hissettin hatta kendini,

Zaman zaman. 

 

Ama saatler cabuk geçerdi.

Geçti. 

İki dakikalık şarkıya sığdırdığın anlarını, 

İki kadehle paylaştın. 

Arkadan ses geldi:

Bir kedim bile yok anlıyor musun? dedi, Sezen Aksu. 

Sen de "Gülümse" 


Çok yorgunsun biliyorum. 


Gittiğin yerler, 

Kaldığın yerlerden güzel olsun! 


Çok yorgunsun biliyorum. 

Gittiğin yerlerde çiçekler açsın. 

Bir de kedin olsun! Gülümse. 







12 Ocak 2021 Salı

Altı Kırkbeş

Uyandım.

Aynaya baktım, 

Tanıyamadım.


Sabah 6.45


Telefonun çalmadığı , bildirimin gelmediği saatler.

Sokakta uluyan köpekler,

Evin önünden ayyaş bile geçmez olmuş.

Kediler oynuyor sadece.

Güneş hala arkasında gecenin.


Sabah 6.45


Ne radyoda devam eden bir program bulursun bu saatte,

Ne de playlistten açtığın bir şarkı iyi gelir sana..


6.45 olmuş saat.


Duvarlar üstüne üstüne geliyor.

Kitap okusan okunmaz.

Yazsan yazılmaz .


Uyumayı denesen 6.45


Yanında yatan kimse yok.

Evde kimse yok. 

Kafanı kaşıyacak vaktin yok. 

Tonla deli saçması sorumluluk yüklenmiş üstüne,

Tutunca elinde kalan eski bir tava var birde.

Krep mi yapsan? 


Saat 6.45 otur oturduğun yerde der mi biri?


Demez demez..

Nefes sesinden başka ses mi var?

Kafanın sesini atladık ya beraber küsme.

Küsme işte.

İnsan darılır mı kendine? 

Darılmadım.

Aynaya baktım

Karşımdaki kişiyi tanımadım.

Odama geçtim,

Uyumadım.

Duvarlar bana baktı ben duvarlara.

Duvarlar bana sarıldı

Ben yorganıma.


6.45


İki saattir ilerlemedi tik tak

Tik tak tik tak

Kafam şişti kafam, 

Yine de geçmedi dakikalar.

Yorulmuşum.

Günün yükü binmiş üstüme.

Dalmışım işte.

Derken ;

UYANDIM.

Ama saat hala 

6.45.